Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde ebeveynlerimizle ve bakıcılarımızla geliştirdiğimiz ilişkiler, yetişkinlikte başkalarıyla kurduğumuz etkileşimleri büyük ölçüde şekillendirir.
Bağlanma teorisi sayesinde kendi bağlanma stillerimizi tanıyabilir ve daha sağlıklı, uzun süreli yetişkin ilişkileri oluşturabiliriz.
Yetişkin ilişkilerde sık karşılaşılan sorunlardan biri, endişeli bağlanma stilidir.
Ancak müjdeli haber şu ki, endişeli bağlanma stilini iyileştirerek daha sağlıklı ve güvenli ilişkiler geliştirebiliriz.
Kaygılı bağlanma stilinin belirtileri nelerdir?
Bağlanma teorisi, ebeveyn ve bakıcıların çocuklar üzerindeki etkilerini araştıran bir psikanalist ve psikiyatrist tarafından geliştirilmiştir. Bu teori, insanların dört farklı bağlanma stilini tanımlar: endişeli, kaçıngan, dağınık ve güvenli.
Kaygılı bağlanma stili ise belirli özellikler ve davranışlarla karakterize edilir:
- Düşük benlik değeri ve olumsuz benlik imajı
- İlişkilere aşırı odaklanma ve partnere bağımlılık
- Yalnızlık durumunda veya ilişki içinde olmamakla artan kaygı seviyeleri
- Terk edilme korkusu
- Partner için yeterince iyi olamama endişesi
- Aşırı yapışkan ve muhtaç tutumlar
- Partnerden sürekli onay, güvence ve destek talebi
- Sürekli bir yakınlık ve beraberlik ihtiyacı
- Kişisel öz kimlik, özerklik ve bağımsızlık duygusunun azalması
Bu özellikler, bireyin yetişkin ilişkilerinde gözlemlenen tekrar eden bir davranış kalıbını oluşturur. Bu kalıplar özellikle yakın partner ilişkilerinde daha belirginleşir, ancak arkadaşlık ve iş ilişkilerinde de kendini gösterebilir.
Ayrıca, kaygılı bağlanma stili genellikle yanlış partner seçimine yol açar. Bu kişiler sıklıkla, duygusal ve fiziksel olarak mesafeli, kaçıngan bağlanma stilini sergileyen bireylerle ilişki kurma eğilimindedir. Bu tür zararlı ilişkiler, kaygılı bağlanan birinin, kaçıngan bağlanan bir bireye umutsuzca yapışmasını içerir ve bu iki stil birbirleriyle uyumsuzdur.
Değişiklik Yapmak
Çocukluk döneminde gelişen bağlanma stilleri üzerindeki değişiklikler mümkündür. Özellikle, endişeli bağlanmadan güvenli bağlanmaya geçiş yapmak için adımlar atılabilir.
Güvenli bağlanma şu özelliklerle tanımlanır:
- Yüksek benlik saygısı ve sağlam bir öz değer duygusu
- Duygularını ifade etme ve sınırlar koyma yeteneği
- Hem yakın ilişkiler hem de arkadaşlıklar kurma konusunda doğal bir yetenek
- Duygusal ve fiziksel yakınlığı değerlendirirken, bireysel ve karşılıklı bağımsızlık için de yer açar
- Alışverişin bir ilişkide doğal olduğunu kabul etmek
- İnsanların iyi yönlerini görmeye ve güvenle rahat etmeye eğilimli olmak
- Dürüstlük, şefkat ve hoşgörüye değer vermek
- Bir ilişkide rolleri paylaşmak ve sağlıklı bir bağımlılık düzeyine rahatlıkla ulaşmak
Sağlıklı bağlanma stilini benimsemek için ilk adım, mevcut durumu tanımak ve bir terapistin rehberliğinde çalışmaktır veya aynı dönüşüm sürecinden geçen diğer kişilerle bir destek grubuna (örneğin “benim kabilem”, “Uyanma Kurtarma” gibi) katılmaktır.
Bu süreç genellikle, erken çocukluktan itibaren var olan, kendinizle ilgili düşünce ve inançları gözden geçirmeyi içerir.
Kaygılı bir bağlanma stilinden daha güvenli bir stile geçmek için geliştirebileceğiniz 3 alışkanlık.
1. Kendinizi Kabul Edin
Tek başına rahat olmayı öğrenmek, tekrar eden olumsuz düşünce ve ilişki kalıplarını kırmanın anahtarıdır. Kendinizle barışık olmak, sağlıklı ilişkiler kurmanın temelini oluşturur.
2. Sağlıklı Sınırlar Belirleyin
Duygularınızı, isteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı açıkça ifade etmek, kendinizi bir ilişkinin parçası olmanın ötesinde, özerk bir birey olarak görebilmeniz için önemlidir. Bu, ilişkilerinizde sağlıklı sınırların oluşmasına yardımcı olur.
3. Öz Değerinizi Yükseltin
Kişisel yetenekleriniz ve becerileriniz üzerine odaklanmak, daha pozitif ve gerçekçi bir benlik algısı oluşturmanıza yardım eder. Bu, kendinizi eşsiz, değerli ve önemli hissetmenizi sağlar, böylece güçlü ve kendinden emin bir duruşa kavuşursunuz.
4. Partner Seçimi ve İlişkide Güven Geliştirmek
Doğru partner seçimi, özellikle kaygılı bağlanma stili taşıyan bireyler için kritik öneme sahiptir. Güvenli bağlanma stiline sahip bir partnerle ilişki, geri bildirime açık olmayı, güveni öğrenmeyi, ilişkide alan yaratmayı ve aşırı bağımlı davranışlardan kaçınmayı kolaylaştırır.
5. Çift Terapisi ve İletişim Becerileri
Bir çift terapisti, iletişim becerilerinizi geliştirmenize, duygusal ihtiyaçlarınızı etkili bir şekilde ifade etmenize, ilişki içindeki çatışmaları yönetme stratejileri oluşturmanıza ve iki partnerin birbirini nasıl destekleyeceğini keşfetmenize yardımcı olabilir.
6. Kaçınmacı Bağlanma Stilini Anlamak
Kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerin, kaçınmacı bağlanma stilini tanıması önemlidir. Bu, genellikle kaygılı bireyin kovaladığı ve kaçınmacı bireyin sürekli olarak uzaklaştığı, su ile yağ gibi birbirine karışmayan, toksik bir ilişki döngüsüne neden olur.