Sayfamızda, sevilen sanatçı Nejat İşler‘in en etkileyici ve en popüler sözlerini bulabilirsiniz. İçlerinde Nejat İşler’in farklı dönemlerde sarf ettiği, hayranlarının çok beğendiği ve çoğu zaman sosyal medyada paylaşılan anlamlı laflar ve mesajlar bulunmaktadır. İster bir filminde isterse bir röportajında söylediği bu sözler, İşler’in bakış açısını ve dünya görüşünü yansıtıyor.
Nejat İşler’in birçok farklı konuda söylediği bu sözler, hayranları tarafından sıkça alıntılanır ve paylaşılır. Bu sözler, hem İşler’in kişiliğini ve düşünce yapısını hem de hayat hakkındaki genel görüşlerini yansıtıyor. İster romantizm, ister yaşam hakkında, isterse insan ilişkileri üzerine olsun, bu sayfada Nejat İşler’in farklı konulardaki görüşlerini bulabilirsiniz.
Sonuç olarak, bu sayfada Nejat İşler’in söylediği en güzel sözler ve etkileyici sözleri bulacaksınız. İster Facebook, ister Twitter veya diğer sosyal medya platformlarında paylaşmak için en sevdiğiniz bir veya birkaç sözü seçebilirsiniz. Bu sözler, Nejat İşler’in eşsiz bakış açısını ve dünya hakkındaki derin düşüncelerini yansıtır ve paylaşmak için mükemmel bir yol olabilir.
Nejat İşler Sözleri
Bazen kırdığım insanlardan özür dilemek istiyorum sonra yaptıkları aklıma geliyor, vazgeçiyorum.
Karekterin otursun, söz ben ayağa kalkacağım.
Aylarca, bazen yıllarca sabredersin. Sonra bir bakmışsın, dakikalara bile tahammülün kalmamış…
Kendini akıllı sanan insanlara çok üzülüyorum;Düşünsene gerizekalısın ve bundan haberin yok…
Sonra düşündüm, Beni kazanmaktan çok kaybetmeye meyilli bir insanı varlığımla rahatsız etmemeliydim. “Ben de gittim…”
Seni paramla satın alırım dediysem;
Cebimin doluluğundan değil,
Fiyatının ucuz olduğundan dedim…
Kadının arkasından ağlamak, çocuğun oyuncağını kaybetmesindeki ağlaması gibi.
Ben karşımdakini oyuncak gibi görmediğim için pek de ağlamıyorum..
Belki de şu an yaşadığından habersiz olduğumuz bir insan,
1 ay sonra hayatımızın olmazsa olmazı olacak. Hayat çok ilginç…
Bir gün daha bitti.
Milyonlarca kadın hayallerinin adamını bugün de bulamadı…
Yarında bulamayacak, öbür gün de…
Öyle bir adam yok çünkü …
Depresyonda olup olmadığımdan emin değilim.
Yani, mutsuz değilim.
Ama mutlu da değilim.
Gün içinde espriler yapıp gülebiliyorum.
Fakat bazı geceler yalnız kaldığımda,
Nasıl hissedildiğini unutuyorum…
Yalnız kalmakla ilgili bir sorunum yok.
Sadece nefesini sevdiğim birinin yakınlarda olması beni rahatlatır…
Ölene kadar bir kişinin hayatında etkili olmuşsan yeter bence, sen varsan biri daha var.
Yıpratılmış kadınları sevmek lazımdı belki de, şımartılmışları değil…
Beraber gülmeyi özlediğim ama affedemediğim insanlar var.
Erkeğim diye övünüyorsun ya, eğer seni seven bir kadını ağlatırsan, dünya ahiret bacımsın..
Kimseyi uzaktan sevmeyin,
Yakından da sevmeyin, birini sevmek akıl işi değil…
Al çiçeği, ben seni koruyacağım!
Bunun ne anlamı var ki?
Ben bir kıza çiçekle değil, tavrımla güven vermeliyim.
Bana güven, senin için hep burada olacağım” diyen biriyim ben.
Bir kadını üzdüğünde rahat uyuyabilirsen, “adam” değilsin…
Aslında ben seni olduğun gibi kabul ederim de sen olmamışsın sıkıntı orda.
Her şey üstünüze geliyor sizi kimse anlamıyor,
Ve çok yalnızsınız biliyorum.
Ama şunu bilin ki bu konuda yalnız değilsiniz…
Kimseyi sürekli konuşmak isteyecek kadar sevmeyin.
Kimseyi sürekli görmek isteyecek kadar da sevmeyin.
En iyisi siz kimseyi sevmeyin…
Her şeyin çakmasına eyvallah.
Ama insanlığa ne oluyor?
Otuzlardan sonra anladığım bir şey.
Biz bu dünyada mutsuz olacağız bu kesin.
Çünkü bizi mutsuz edecek birileri çıkacak,
Sen ne yapmaya çalışırsan çalış,
Buna engel olamayacaksın…
Beni seven tek şeyin sigaram olduğunu düşünmeye başladım. Ne zaman birine ihtiyaç duysam elimde onu görüyorum.
İkinci şans her zaman iyi bir fikir olmayabilir; ilkinde yaralayan, ikincisinde öldürebilir.
Var mı o kadar maharetli bir hırsız, tüm dertlerimi çalacak?
Bilekleri kesmek falan hikaye, hiç umudunu kestin mi? Ben kestim. Sanki kanaması durmak bilmeyen hayat damarlarından birini kesmişsin gibi. Kanaması durmuyor ve her saniye daha çok acıtıyor. Daha kötü olan ne biliyor musun?
Ölmüyorsun…
Zamanla aram pek iyi değildir. Bunun dışında kendimi şanslı sayarım yine de. Yalnız kalmakla ilgili bir sorunum yok. Sadece nefesini sevdiğim birinin yakınlarda olması beni rahatlatır. Bencilce bir şey, biliyorum. Ama birbirimize ihtiyacımız olduğunu hissediyorum ve bunu değerli buluyorum. Zaman nefes almakla geçen günler değil, birinin aklında olmakla ilgili biraz… Hayatın kronometresini sen değil, senin yanındaki tutar. O kadar.
Bazı insanlara gerizekalı bile diyemiyorum; O bile belli bir ölçüde zeka gerektiriyor çünkü…
Bazen cevabını kaldıramayacağını bilsen de yine de gerçeği öğrenmek istersin…
Dışarıdan göründüğüm gibi değilim, bildiğin ev erkeğiyim. Üstüme konan görüntüden farklıyım, evde kadınımın yanında otururum, hiçbir yere gitmem, dışarı çıkmam. Yeter ki geçimli olsun, beni sevsin, ben onu zaten çok severim. İnan başka bir şey istemiyorum hayatta. Dışarıda zaten savaşıyorum, eve geldiğimde ne olur sessiz olalım, sarılalım, sevelim birbirimizi.
Fransız devrimini görmek isterdim, Rus devrimini yaşamak isterdim. İkinci Dünya Savaşında Hitler’e karşı savaşmak isterdim. Oradaki insanları anlamak isterdim. 80’lerde Diyarbakır Cezaevinde olmak isterdim. Yani oradaki insanlarla konuşmak isterdim. Çok haksızlık yapıldı onlara, dünya çapında haksızlık yapıldı. Sadece Türkiye’de değil. 1938-1939’larda Yahudi olmak isterdim Almanya’da. Bir yaşamım varsa onu böyle geçirmek isterdim. Kuvvetli hissediyorum kendimi, güçsüzlerin yanında olmak istiyorum. ‘Bende varım beni de öldürün hadi’ demek istiyorum.
Az tüketmeye çalışıyorum, öyle söyleyeyim. Her şeyi! Hep yanlış anlaşılıyor. Ne kadar pis herif, az yıkanıyor diyorlar. Evet az yıkanıyorum! Ben çok temiz www.guzele.com kokacağım diye 70 sene sonra birisinin susuzluktan ölmesini istemiyorum…
Biz hayatı tarife almadan yaşarız
tarifsiz, sevinçleri de tarifsiz,
kederleri de tarifsiz.
Belki tavırların beni en ağır küfürlere tahrik eder ama benim yüzümdeki o iplemez gülüş senin gelmişini geçmişini tatmin eder.
Güven veremediğin bir kıza çiçek vermenin bir anlamı yok.
Beni ya sev yada sevme. Kendimi sevmeyi öğrenmem yirmi küsür yıl sürdü, bir başkasını da ikna edecek kadar zamanım yok.