Orta Amerika’nın Erken Dönem Tarihi

Orta Amerika‘ya ilk insan yerleşimleri, Pleyistosen döneminin son katında (Wisconsin dönemi) gerçekleşmiştir. Orta Meksika’nın Valsequillo ve Tlapacoya bölgelerinde bulunan yontulmuş taş aletler, İÖ 40 bin – 20 bin yıllarına tarihlenmektedir. Bu bulgular, Kuzey Amerika üzerinden Asya’dan gelen insanların, büyük hayvan avcılığı konusunda uzmanlaşmamış bir kültür ve teknolojiye sahip olduklarını göstermektedir.

Geçim Yolları ve İlk Tarım Faaliyetleri

Buzulların çekilmesi ve artan kuraklık, Orta Amerika’da yaşayan insanları, farklı geçim yolları aramaya itmiştir. Tehuacân Vadisi’nde yapılan araştırmalar, bu dönemdeki insanların küçük hayvan avcılığı ve yabani bitki toplayıcılığına yöneldiğini göstermektedir. İÖ 7000 – 5000 (Erken El Riego dönemi) ve İÖ 5000 – 3400 (Coxcatlân dönemi) yılları arasında, bölge sakinleri mevsimlik göçebelik yaşamış ve bir yıl içerisinde hem av kamplarında hem de bitki toplama merkezlerinde zaman geçirmişlerdir.

Tarımın Evrimi ve İlk Çömlek Üretimi

İÖ 5000 yıllarında mısırın yabanıl bir ottan evcilleştirildiği ve birçok farklı bitkinin yetiştirilmeye başlandığı düşünülmektedir. İÖ 3400 – 2300 (Abeja dönemi) yılları arasında, tarım faaliyetleri daha da artmış ve avcılığın önemi azalmıştır. İlk çömleklerin yapıldığı Purron dönemi (İÖ 2300 – 1500), Orta Amerika’da tarımın ve yerleşik yaşamın gelişmeye başladığı dönem olarak bilinir. Bu dönemde taştan yapılmış kaplar ve diğer araçlar da kullanılmıştır.

Tarımın Yayılışı ve İlk Kentleşmeler

İÖ 2000 yılında, Orta Amerika’daki birçok köy topluluğu, esas olarak tarımla geçinmekteydi. Bu köylerin çoğunluğu Orta Amerika’nın güney bölgelerinde konumlanmıştı, bu da tarımın büyük olasılıkla ilk olarak güney bölgelerde başladığını gösteriyor. Ancak, Orta Amerika tarımcılığının başlangıcını, Tehuacân Vadisi gibi spesifik bir lokasyona atfetmek, basitleştirmiş bir değerlendirme olurdu. Bilinen bir gerçek, mısırın ilk olarak yüksek bölgelerde evcilleştirildiğidir; fakat mısırın genetik evriminin büyük bir kısmı, kıyı düzlükleri gibi farklı bölgelere taşınması ve melezlenmesiyle şekillenmiştir.

Oluşum döneminin orta evresinde, basit tarım köylerinden daha kompleks topluluklara doğru bir evrim görüldü. Bu yeni topluluklar, siyasi ve dini merkezler veya çekirdekler etrafında örgütlenmişti. Dönemin sonlarına doğru, Orta Amerika’nın büyük bir bölümünde, merasim merkezleri ve uydu köylerden oluşan kompleks topluluklar ortaya çıktı. Bu evrede, hiyeroglif yazısı ve karmaşık takvim hesapları gibi önemli kültürel gelişmeler gözlemlendi. Gerçek anlamda ilk kent merkezi de bu dönemde kuruldu. Teotihuacân, Meksika’da yaklaşık 1.5 km²’lik bir alanda kuruldu ve zaman içinde on kat büyüyerek, Kolomb öncesi Amerika’nın en önemli kentlerinden birine dönüştü.

Klasik Dönem: Estetik ve Dinsel Kalıpların Oluşumu

Klasik dönem, Orta Amerika’nın geç oluşum döneminde başlayan estetik ve dinsel kalıpların şekillendiği bir süreci temsil eder. İS 650’de Teotihuacân kentinin yıkılması, bu dönem uygarlıklarının çöküşünü de işaret etti. Teotihuacân, ticari, siyasal ve dinsel bir metropol olarak işlev görüyordu, fakat savaşçı Toltekler, Meksika’yı ele geçirip Hidalgo’daki Tula’da kendi başkentlerini kurmadan önce bu kent zaten gerilemeye başlamıştı. İS 700 ile 900 yılları arasında, Orta Amerika’nın güneyi savaşlar ve göçlerle sarsıldı, bu durum bölgenin eski kültürlerini derinden etkiledi.

Klasik Sonrası Dönem: Kültürel ve Siyasal Değişimler

Klasik sonrası dönem, dört temel gelişmeyle karakterize edilir. Bu dönemde, Klasik döneme özgü eski yerel kültürler, sanat ve mimari üsluplar ile dinsel geleneklerin parçalanması tamamlanırken, yeni kültürlerde seküler eğilimler ortaya çıktı. Ayrıca, müstahkem kentlerin sayısında artış gözlendi ve savaş temalı sanat ürünleri ön plana çıktı. Geç oluşum döneminde ilk kez görülen kent tipi topluluklar daha belirgin hale geldi.

Aztekler: Tenochtitlân’ın Yükselişi ve Maya Topraklarındaki Değişimler

Azteklerin başkenti Tenochtitlân, Klasik sonrası dönemin sonlarında Orta Amerika’da egemen bir güç haline geldi. Aztek Devleti, Meksika’nın orta ve güney kesimlerinde kıyıdan kıyıya yayılarak geniş bir alanda etkili oldu. Hernân Cortes, Veracruz’dan Tenochtitlân’a ilerlerken, Aztek egemenliğinden kurtulmak isteyen birçok kabile ona destek verdi. Mayaların yaşadığı topraklarda ise, Tolteklerin denetimindeki Chichen-Itzá yaklaşık İS 1200’de gücünü kaybetti. Daha sonra, Mayapán’ın başkent ilan edilmesiyle, Mayalar kısmen yeniden canlandı.

Aşağı Orta Amerika: Kültür ve Dil Bağlantıları

Aşağı Orta Amerika, coğrafya açısından Orta Amerika’nın bir parçası olsa da, kültürel ve dil bağlantıları bakımından büyük farklılıklar gösterir. Bu bölge – Honduras’ın doğusunu, Nikaragua, Kosta Rika ve Panama’yı içeren alan – Orta Amerika kültür alanının dışında bulunur. Bölge halklarının dilleri ve kültürleri, Yukarı Orta Amerika’nın kuzeyi ve Meksika’dan ziyade, Güney Amerika kıtasının kuzeybatısı ile daha yakın ilişkiler içindedir.

Erken Dönem Yerleşimleri ve Kültürel Evrim

İÖ 4000 yılına tarihlenen en eski yerleşim izleri, Panama’da yaşamış olan, Güney Amerika’nın kuzeybatı kıyı geleneğine bağlı yiyecek toplayıcı ve balıkçı topluluklara aittir. Bu halklar, sonraki iki ila üç bin yıl boyunca, basit ve oyulmuş çömlekler üretmeyi öğrenmiş olsalar da, yaşam tarzlarında önemli bir değişiklik olmamıştır.

Dil ve El Sanatları: Altın İşlemeciliği

16. yüzyılda, günümüz Panama, Kosta Rika ve Nikaragua bölgelerinde, Çipça dillerini konuşan kabileler yaşamaktaydı. Özellikle Nikaragua’nın batı kıyılarında, Orta Amerika dillerini konuşan Çorotega ve Nikarao gibi kabilelere rastlanmaktadır. Bu bölgelerde, altın işlemeciliği ve ziynet eşyası üretimi, özellikle Panama ve Kosta Rika’da, son derece gelişmiş bir durumda bulunuyor. Aşağı Orta Amerika, madencilik Orta Amerika’da henüz bilinmiyorken, And bölgelerinden gelen metal işçiliğini öğrenmiş ve bu konuda yüksek bir nitelik kazanmıştı.

Yorum yapın