Eyalet askerleri, Osmanlı ordusunun temel taşlarından birini oluşturmaktaydı. Bu askerler, farklı kategorilere ayrılıp Osmanlı’nın askeri yapısında çeşitli roller üstlenmişlerdir.
Osmanlıda Eyalet Askerleri ve Özellikleri
Tımarlı Sipahiler
Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük askeri birimi olan Tımarlı Sipahiler, I. Murat döneminde başlatılan Dirlik Sistemi sayesinde kurulmuştur. Bu sistemde, tımar sahiplerine toprak verilirken, karşılığında belirli sayıda atlı asker, yani cebelu, beslemeleri beklenirdi. Cebelülerin tüm maddi ihtiyaçları, bu toprakları (tımarları) yöneten sipahiler tarafından sağlanırdı. Bu atlı askerler, savaş olmadığı dönemlerde genellikle tarımsal faaliyetlerde bulunurlardı, bu da onlara ekonomik bir kazanç sağlardı.
Eğer bir tımarlı sipahi, geçerli bir mazereti olmaksızın savaşa katılmazsa, yönettiği topraklar elinden alınırdı. Bu sistem, hem devlete sadık askerler kazandırmış hem de toprakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamıştır.
Tımarlı Sipahiler, Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli askeri birliklerinden biriydi ve aşağıdaki özelliklere sahipti:
✓ Sadece Müslüman Türkler bu birliğe dahil olabilirdi.
✓ Doğrudan bir maaş almak yerine, kendilerine tahsis edilen tımar topraklarının vergi gelirlerini elde ederlerdi.
✓ Askerleri tamamen atlıydı.
✓ Kendilerine tahsis edilen belirli topraklarda yaşamaları gerekiyordu.
✓ Savaş esnasında Anadolu ve Rumeli beylerbeyleri altında hizmet ederlerdi.
✓ Barış zamanlarında bulundukları bölgelerin güvenliğini sağlama sorumluluğuna sahiptiler.
XVI. yüzyılın sonlarına doğru, Tımarlı Sipahilerin önemi azalmaya başlamıştır. Bunun nedenleri şunlardır:
✓ Osmanlı devletinin nakit para ihtiyacının artmasına bağlı olarak bazı tımar topraklarının iltizama açılması,
✓ Dirliklerin hak etmeyen bireylere tahsis edilmesi,
✓ Artan Celali isyanları sebebiyle tarımsal üretimin düşüşe geçmesi,
✓ Tımarlı Sipahilerin modern Avrupa ordularıyla başa çıkamaması.
Tüm bu etkenlerin sonucunda, II. Mahmut döneminde Dirlik Sistemi tamamen kaldırılarak Tımarlı Sipahiler de tarihe karışmıştır.
Ordunun sefere çıkıldığında temel ihtiyaçlarını karşılayan birimler geri hizmet kıtalarını oluşturmaktaydı. Bu kıtalar; yayalar, yörükler ve müsellemlerden meydana gelirdi.
Yayalar ve Yörükler
Bu grupların temel görevleri; yol açma, ağırlıkları taşıma, yiyecek sağlama ve kale onarımlarını yapma gibi işlerdi. Rumeli topraklarında bu görevleri üstlenenlere “yörük” denirdi.
Müsellemler
Savaş esnasında ordunun ilerleyiş güzergahında yol genişletme ve köprü inşa etme gibi çalışmalarda bulunurlardı.
Öncü Kuvvetler
Savaş sırasında ordunun önünde bulunan; akıncılar, deliler ve beşliler bu kategoriye dahildi.
Akıncılar
Seferlerde ordunun öncü birliği olarak hareket ederlerdi. Düşman topraklarına keşif için sızma veya istihbarat toplama gibi görevleri bulunmaktaydı.
Deliler
Gaza ve cihat amacıyla savaşa katılan gönüllü birliklerdi. Cesur ve korkusuz saldırıları sebebiyle bu ismi almışlardı.
Beşliler
Sınır bölgelerinde her beş haneden bir kişi seçilerek oluşturulmuş birliklerdi. Ülkenin sınırlarını koruma görevini üstlenirlerdi.
Kale Kuvvetleri
Bu kuvvetler, azaplar ve gönüllülerden oluşmaktaydı.
Gönüllüler
Sınır bölgelerindeki şehir ve kasabaların güvenliğini sağlayan ücretli süvari birlikleriydi.
Azaplar
16. yüzyıla kadar yeniçerilerin ön hattında savaşa katılırlardı. İlk düşman saldırılarını karşılamakla görevliydiler. Ancak zamanla rolleri değişti ve kale korumalarıyla görevlendirildiler.
Sakalar
Sakalar, tipik Orta Asya göçebeleri gibi atlı bir yaşam sürdürmekteydi. Bu, savaşçı becerilerini de geliştirmekteydi. Atlı okçulukta oldukça usta oldukları bilinir.