Y harfi ile başlayan erkek bebek isimleri ve anlamları ile en ideal Türk erkek isimleri sizlerle. Alfabenin sondan bir önceki harfi olan Y, erkek isimleri için en az kullanılan harflerden biridir, bu da onu benzersiz ve olağanüstü bir isim seçeneği yapar.
Y harfi, yüksek sezgisel ve manevi titreşime sahip olan yedi sayısına eşittir. Bu baş harfe sahip erkekler ifade özgürlüğünü severler ve her türlü kısıtlamadan nefret ederler. Bu kişiler hızlı, zeki ve gerçeği arama ve ortaya çıkarmada ustadırlar. Hatta durum ne olursa olsun gerçekleri yanıltıcı bilgilerden ayırt etme konusunda da mükemmeller. Y ile başlayan isimlere sahip erkekler, meditasyon yapmak, düşünmek ve çalışmak için yalnız zaman geçirmeyi severler.
Olumsuz yönüyle, bu baş harfi olan erkekler tembel ve hatta kararsız olabilirler. Genellikle başkalarına öğretme eğilimindedirler ve bu durum birçok kişi tarafından hoş karşılanmaz. Yalnızlığı her şeyden çok severler ve uyum sağlamakta zorlanabilirler. Dolayısıyla, oğlunuzun iyileştirme yetenekleriyle büyümesini istiyorsanız, ismini Y harfiyle başlatın.
Y Harfi İle Başlayan Erkek İsimleri ve Anlamları
Yaban: İnsan yaşamayan ıssız yer. Yabancı, el.
Yadigar: Bir kimseyi veya bir olayı hatırlatan nesne.
Yafes: Nuh peygamberin üçüncü oğlu.
Yağan: Yağmur, kar. Yağış.
Yağar: Yağacak olan. Parlayacak olan, parıldayan.
Yağın: Yağmur.
Yağız: Esmer. Doru. Yiğit.
Yağızad: Adı gibi kendisi de yağız olan.
Yağızalp: Esmer yiğit.
Yağızbay: Esmer ve saygın kişi.
Yağızcan: Esmer, güçlü yiğit kişi.
Yağızer: Esmer erkek.
Yağızhan: Esmer, yiğit hükümdar.
Yağızkan: Esmer bir soydan gelen.
Yağızkurt: Esmer, yiğit ve kurt gibi de kurnaz.
Yağıztay: Esmer, yiğit genç.
Yağıztekin: Uğurlu esmer yiğit.
Yağıztürk: Esmer Türk.
Yahşibey: İyi tanınan, saygın kimse.
Yahya: Kutsal kitaplarda adı geçen bir peygamber.
Yakup: Takip eden, izleyen.
Yalav: Alev, ateş.
Yalaz: Alev, ateş, bayrak.
Yalaza: Alev.
Yalazalp: Ateşli yiğit.
Yalazan: Berk, şimşek.
Yalazay: Alev ve ay gibi olan.
Yalazbay: Ateşli ve saygın kişi.
Yalazhan: Ateş gibi hükümdar.
Yalazkan: Ateş gibi bir soydan gelen.
Yalçın: Düz, sarp. Düz, kaygan.
Yalçıner: Zorlu yiğit.
Yalçınkaya: Zorlu, kaya gibi.
Yalçuk: Parlayan, parlak, elçi.
Yaldırak: Ak, parlak, ışıklı.
Yaldıran: Parlayan, ışıldayan, bezdiren.
Yalgı: Büyü, sihir.
Yalgın: Serap, ılgın, yalgın.
Yalım: Alev. 2. Kılıç, bıçak gibi kesici aletlerin keskin yüzü.
Yalımbay: Alev gibi olan.
Yalımhan: Kılıcının keskinliğiyle bilinen hükümdar.
Yalımkan: Alev gibi bir soydan gelen.
Yalımsoy: Alev gibi bir soydan gelen.
Yalımtay: Alev gibi genç.
Yalımtürk: Alev gibi Türk.
Yalın: Sade, gösterişsiz. 2. Çıplak. 3. Alev.
Yalınad: Mütevazi ad, yalın ad.
YalınaIp: Mütevazi, yiğit kişi.
Yalınay: Bulutsuz gecedeki Ay.
Yalınbay: Mütevazi ve saygın kişi
Yalınbey: Mütevazi ve saygın kişi.
Yalınç: Sade, yalın, yapılması kolay olan.
Yalınhan: Mütevazi hükümdar.
Yalınkan: Mütevazi bir soydan gelen.
Yalınsoy: Mütevazi bir soydan gelen.
Yalıntay: Mütevazi ve genç.
Yalıntürk: Mütevazi Türk.
Yalkı: Yalın.
Yalman: Eğik. 2. Kesici ve batıcı aletlerin kesen ya da batan yüzü. 3. Sarp.
Yaltar: Parlak, ışıldayan.
Yaltırak: Işıldayan, parıldayan.
Yaltaray: Parıldayan ay.
Yalvaç: Kitap getirmiş peygamber, elçi.
Yamaç: Dağın veya tepenin herhangi bir yanı.
Yaman: Gücü ve becerisi alışılmışın üzerinde olan. 2. Korkulan.
Yamanad: Adı gibi kendisi de yaman olan.
Yamanalp: Korku salan yiğit.
Yamanbay: Cesur ve saygın kişi.
Yamanbey: Cesur ve saygın kişi.
Yamancan: Candan dost, koruyucu.
Yamaner: Cesur, korku salan.
Yamanöz: Karakterinde korkusuzluğu taşıyan.
Yamansoy: Korkusuz soydan gelen.
Yamantay: Korkusuz genç.
Yamantürk: Korkusuz Türk.
Yamanyiğit: Yiğitler yiğidi.
Yamçı: Sürücü.
Yanaç: Yön.
Yanal: Yanda olan, yana düşen. 2. Alaca, iki renkli.
Yanar: Yanan.
Yanbey: Karşı tarafın zengini.
Yanık: Yanmış olan. 2. Rengi koyulaşmış. 3. Duygulu, dokunaklı, etkili, acılı. 4. Bıkkın, üzüntülü, dertli.
Yarar: Yarayan, elverişli, uygun.
Yaren: Arkadaş, yakın dost.
Yargı: Hüküm, muhakeme. 2. Birini ya da bir nesneyi eleştirici bir biçimde değerlendirme.
Yarıgar: En içten dost.
Yarka: Büyük piliç.
Yarkan: Yüksek mahkeme.
Yarkaya: Sarp, uçurumdaki kaya.
Yarkın: Şimşek.
Yarkurul: Komisyon, encümen.
Yarluk: Hükümdar buyruğu ferman.
Yasa: Değişmezlik ve mecburiyet göstermeyen kural. 2. Kanun. 3. Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması yaşamın bir mecburiyeti olan toplum alışkılarına bütünü. 4. Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel.
Yasan: Belirlenmiş kuralların içinde bulunan. 2. Yönelim.
Yasef: “Yafes” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Yaser: Varlık içinde olan, zengin.
Yasin: Kuran’ın surelerinden biri.
Yasun: Toplumsal edinim.
Yaşa: Rahat ve huzurlu bir ömrün olsun.
Yaşartürk: Yaşayan Türk
Yaşdaş: Aynı yaşta olanlar.
Yaşlak: İhtiyar.
Yatkın: Bir yana eğilmiş, yatık. 2. Benimsemiş, alışmış, eğilimli. 3. Yetenekli becerikli.
Yatman: Mütevazi kişilik.
Yatuk: Kanun benzeri sazların ortak adı.
Yavaş: Hızlı olmayan. 2. Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
Yaver: Yardımcı. 2. Görevli subay, emir subayı.
Yavuz: Güçlü, çetin 2. İyi, güzel.
Yavuzad: İsmi gibi kendi de güçlü olan.
Yavuzalp: Yiğitler yiğidi.
Yavuzbey: Güçlü ve saygın kişi.
Yavuzcan: Güçlü kişiliği olan kişi.
Yavuzer: Cesur, güçlü erkek.
Yavuzhan: Güçlü hükümdar.
Yavuzkan: Güçlü bir oydan gelen.
Yavuzsoy: Cesur, güçlü soydan gelen.
Yavuztay: Genç ve güçlü.
Yavuztürk: Güçlü Türk.
Yayak: Yürüyerek yol kateden.
Yaygır: Gökkuşağı.
Yazan: Yazar.
Yazar: Yazarak yapıt üreten kişi.
Yazı: Yazılan şey.
Yazır: Bir Türkmen boyunun adı.
Yedier: Büyük ayı takım yıldızı.
Yeğen: Birine göre kardeşin çocuğu. 2. Birine göre amca, hala, dayı, teyzenin çocuğu.
Yeğin: Zorlu katı, şiddetli. 2. Baskın, üstün.
Yeğinalp: Üstün yiğit.
Yeğiner: Üstün yiğit.
Yekbun: Birleşmek.Yekemin: İlk, birinci.
Yekiti: Birlik, bütünlük.
Yekman: Başkan.
Yekta: Tek, eşsiz.
Yelbey: Rüzgar gibi esen ve saygın kişi.
Yelden: Rüzgardan gelmiş, rüzgar çocuğu.
Yelen: Arzu, istek, fırtına.
Yeler: Yel gibi hızlı, çabuk, fırtına.
Yelesen: Fırtınalı, çabuk kimse.
Yelmen: İstekler, arzular.
Yeltekin: Fırtınalı ve güvenli.
Yeman: Gözü pek olan.
Yemen: Mutluluk.
Yenal: Kazanarak al, kazanç.
Yenay:. Yeni ay, hilal, ayça.
Yenel: Kazanan el, kazanma.
Yener: Üstün gelen, kazanan.
Yenerol: Üstün ol.
Yengi: Yenmek işi, utku, zafer, galibiyet.
Yenin: Her anlarında üstün olun.
Yenisey: Doğu Sibirya’da 3354 km.’lik ırmağın adı.
Yenisu: Temiz, berrak su.
Yerel: Belirli bir yer ile ilgili olan. 2. Gözlem yerine veya gözlemcinin yerine ilişkin.
Yergin: Üzgün, tasa dolu, kaygılı.
Yersel: Yerle ilgili.
Yesari: Sol ile ilgili. 2. Bir düzlem içinde bulunmayan şekil.
Yeşne: Şimşek, yıldırım.
Yeten: Her şeyin üstesinden gelebilen.
Yetener: Her türlü zorluğun üstesinden rahatlıkla gelebilen.
Yetik: Bilgi ve becerisiyle gereken olgunluğa ermiş kişi.
Yetim: Babası ölmüş çocuk.
Yetiş: Zor zamanların insanı.
Yetişal: Kurtar anlamında.
Yetişen: Kurtaran, kurtarıcı.
Yetkin: Gerekli olgunluğa erişen. 2. Bir konuda uzmanlaşmış kişi.
Yetkiner: Olgun kişi.
Yezgut: Sezani hanedanlarından bir kral.
Yezidi: Yezidi dininden olanlar.
Yılbaşı: Her zaman için saygı duyulan.
Yıldır: Parıldayıcı, parıldayan. 2. Şimşek.
Yıldırak: Süheyl.
Yıldırıp: Güçlü kahraman.
Yıldıran: Parlayan, ışıldayan. 2. Bezdiren.
Yıldıray: Işık saçan ay.
Yıldırer: Güzel yiğit.
Yıldırım: Gök gürültüsü ve şimşekle görülen elektrik boşalması. 2. Çok hızlı.
Yılhan: İyi hükümdar.
Yılkan: Temiz kan.
Yılma: Hiçbir işten korkup, yılma anlamında.
Yılmayan: Korkmayan, vazgeçmeyen.
Yılmaz: Bir işten gözü korkup vazgeçmeyen, yılmayan.
Yılmazer: Azimli yiğit.
Yiğit: Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Yiğitcan: Güçlü, korkusuz.
Yiğitel: Güçlü el.
Yiğiter: Sözünde duran.
Yiğithan: Güçlü ve korkusuz hükümdar.
Yiğitkan: Yiğit bir soydan gelen.
Yoğun: Koyu, ağır, kalın. 2. Artmış, çoğalmış durumda olan.
Yolaç: Yol açan, önde giden, kılavuzluk yapan.
Yolak: Patika.
Yolbul: Kılavuz, önder, lider.
Yoldaşcan: Can arkadaş, can dost.
Yoldaşer: Kahraman yiğit, arkadaş.
Yoma: Balıkçılıkla kullanılan bir tür halat.
Yomut: Her anlamda üstün olan.
Yordam: Çeviklik, çabukluk. 2. Çalım. 3. Yatkınlık, alışkanlık. 4. Kılavuz, yardımcı.
Yordamla: Her işe yatkın olan.
Yön: Taraf, yan, istikamet. 2. Tutulacak, izlenecek yol.
Yönal: Yönünü, cepheni al.
Yöner: Yönelmiş olan.
Yönet: Bir işin üstesinden gelebilecek kişi.
Yönetmen: Yöneten, uygun ve doğruyu söyleyen.
Yöntem: İzlenen, tutulan yol, usul, sistem.
Yörük: Göçebe.
Yula: Meşale.
Yumlu: Uğurlu.
Yunus: Ilık ve sıcak denizlerde sürüler halinde yaşayan memeli hayvan.
Yurdacan: Yurda canlılık veren.
Yurdaer: Yurtsever.
Yurdakul: Yurduna kul köle olan.
Yurdal: Yurtsever, vatansever.
Yurdaşen: Yurdu şenlendiren.
Yurday: Yurdu aydınlatan.
Yurt: Vatan. 2. Kalacak, barınacak yer.
Yurtal: Yurtsever.
Yurtbay: Memleketinin adamı.
Yurtcan: Vatanının dostu.
Yurter: Yurdunun yiğidi.
Yurtkan: Yurdu için kanını verebilecek niteliklere sahip olan.
Yurtkul: Yurdunun kulu kölesi olan.
Yurtkur: Yurdunun kurucusu olan.
Yurtkuran: Bir yurdun kurucusu olan.
Yurtman: Yurdunu çok seven.
Yurtsal: Yurtsever.
Yurtsan: Yurduyla övünen.
Yurtsev: Yurtsever.
Yurtseven: Yurdunu, milletini seven.
Yurtsever: Yurtseven.
Yurtsuz: Gariban.
Yurtaş: yurtları veya duyguları bir olanlardan her biri, vatandaş.
Yusuf: Yakup peygamberin oğlu.
Yüce: Yüksek, büyük, ulu.
Yücealp: Büyük yiğit.
Yücedağ: Ulu dağ.
Yüceer: Büyük yiğit, kahraman yiğit.
Yücel: Başarı kazan, başarılarıyla büyüklüğünü ispat et.
Yücelay: Ay gibi güzel ve yüce.
Yücelen: Başarılı.
Yücelt: Başarılı bir duruma gel.
Yücelten: Yükselten, o duruma getiren.
Yücesan: Başarılarıyla yücelerek nam salmış olan.
Yücesoy: Saygın, ulu.
Yücetekin: Uğurlu ve yüce kişi.
Yücetay: Başarılı genç.
Yücetürk: Yüce Türk.
Yümni: Uğurlu becerikli. 2. İşi sağ eliyle yapan.
Yürük: “Yörük” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Yüzüak: Dürüst, namuslu.