Yaralayan Sözler / Yaralayıcı Sözler / İçten Yaralayan Sözler

Sayfamızda, bir dizi yaralayıcı sözler, içten yaralayan sözler ve kısa yaralayıcı sözleri bir araya getirdik.

İnsanın kalbini en çok yaralayan şeylerden biri, belki de en acısı, sevdiklerinden veya güvendiği kişilerden aldığı sert sözlerdir. Ancak, bu durumun bizi güçlü kıldığını unutmamak önemlidir. Bu sözler, bazen hayatın acı gerçeklerini yüzümüze vurabilir. Sonuçta, ‘gerçekler acıdır’ deyimi boşuna söylenmemiş.

Yaralayıcı sözler, çoğunlukla kalbimizi yaralar ve bizi derinden sarsar, ancak onlardan ders çıkarabiliyorsak, bu durum sonunda bizi daha güçlü hale getirebilir. ‘Dost acı söyler’ atasözümüz, gerçek dostun, bize her zaman hoşnut olacağımız sözler söylemeyeceğini, bazen acı gerçekleri de söyleyebileceğini ifade eder. Böyle durumlar, bizi rahatsız edebilir ama aynı zamanda da bize gerçekleri gösterir.

Yaralayıcı anlamlı sözler de hayatımızda bir yeri vardır. Onlar, genellikle acı verici deneyimler yaşatarak bizi daha güçlü, daha bilinçli ve belki de daha anlayışlı hale getirir. Burada yer alan yaralayıcı sözler, belki de hayatın bazen acı gerçeklerini ifade ediyor. Ama unutmayın, bu sözler sadece bir deneyim, geçici bir durumdur. Her zaman için olumlu tarafları da bulunabilir.

İçten Yaralayan Sözler

Bazen en büyük sadakat, geri adım atmaktır. Ancak, en derin yaralar genellikle en sessiz adımların ardından gelir.

Kalbin en derin köşesine işleyen sözler genellikle en yakınındaki dudaklardan dökülür.

Bir insanın güvendiği kişinin ona ihanet etmesi, en keskin hançerden daha derin yaralar açar.

İçten gelen bir tebessüm kadar güçlü bir silah yoktur; ne yazık ki, içten gelen bir söz de aynı derecede yaralayıcı olabilir.

Güzel sözlerin gerçekliği, yüzlerimizi gülümsetirken, yaralayıcı sözler genellikle kalplerimizi parçalara ayırır.

Her kalp kırılma noktasına gelir ve bazen en büyük kırılma, en sevdiklerimizin ağzından çıkan sözlerle olur.

Bazen, sessizlik bile en derin yaraları açabilir. Bir insanın sana ihtiyacı olduğunda susmak, en acı sözlerden bile daha yaralayıcı olabilir.

En yaralayıcı sözler genellikle en sessiz anlarda söylenir. Bir insanın kalbini kırmak için yüksek bir ses gerekmez, sadece hatalı bir zamanda söylenmiş bir kelime yeterlidir.

İçten yaralayan sözler genellikle sevgi dolu bir kalpten gelir, çünkü aşk, bizi en çok acıtan da olandır.

En derin yaralar genellikle görünmezdir. Gözlerle görülmezler, ancak kalp tarafından hissedilirler. Ve genellikle en yaralayıcı olanlar, en yakınlarımızdan www.guzele.com aldığımız sözlerdir.

Hayat denen sınavda 3 yanlış 1 doğruyu değil, bir yanlış bütün doğruları götürüyor!!!

Kimi zaman bir söz yaralar kalbi, kimi zamansa bir göz.

Sürüsüne kurt girmiş çoban gibiyim sen gittiğinden beri, Suyu akmayan pınar gibiyim sen gittiğinden beri, Taşı olmayan mezar gibiyim…

Sevgilisi hiç olmayan var mı? – Eski sevgililerin tamamı HİÇ olmuyor mu

Sadece ‘her şeyi göze alıp’ elimden tutacaktın. Bu kadar basitti .

Adındaki harf kadardır alfabem…

Kadınla erkek arasındaki en büyük fark birinin somurttuğuna diğerinin sırıtmasıdır.

Üzülmüyorum! Çünkü hayat yeni bir şey öğretti bana:

Hiç gitmeyecekmiş gibi sevenler, hiç sevmemiş gibi gidenlermiş aslında.

Gözleri uzaklara dalan birisinin hikayesi yakınlarda değildir

Dönüp dolaşıp geldiğin yer kürkçü dükkanıysa eğer tilki olmadığını söyleyemezsin

Düşünemiyorsan eğer hiç bir şeyi ve hiç bir kimseyi durumun düşündürücü demektir

Sen dün için üzüldüğün ve gelecek için beklediğin sürece bu günün avuçlarından kayıp gidecek

Sevilmek umuduyla sevmek insanidir. Fakat sevmek için sevmek, meleklere özgüdür

Ey hayat! Ölüme şükret, seni, onun yüzünden seviyorum.

Dün bugünden daha iyi olsaydı her geçen gün daha da kaçarak uzaklaşmazdı

Ruhu karanlıkta olanın yüzü aydınlık olsa n’olur ?

Yalnızlığa hayır dediğimiz kadar kalabalıkta ve esarete hayır dediğimiz kadar özgürüz

Aşk bir kısır döngüye benzer. Gelir, Kalır, Alır ve Gider

Hayaller intikam alır derler. Neden hep yanlış kişiden alıyor ki?

Yanlış hayat, doğru yaşanmaz

Aşk, tek kişilik koltukta iki kişinin oturmasıdır. Evlilikse oturmaya çalışmasıdır…

Ağlamaktan korkma! Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?

“Ne gariptir ki toplum olarak, aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana, yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız.”

Yorum yapın